Büyüklere Masallar: "Song of the Sea"

29 Eylül 2016 Perşembe



Şu yaşınıza rağmen siz de hala benim gibi masal dinlemeyi sevengillerdenseniz sizi tatmin ve mutlu edecek bir öneri ile geldim. İrlanda yapımı "Denizin Şarkısı" gerek muhteşem ötesi çizimleri gerek hikayesi gerekse müzkleriyle bence tam bir başyapıt. Animasyon-çizgisinema oluşu sizi yanıltmasın ki belli bir yaşn altındaki çocukların zor anlayacağı dolayısı ile belki sıkılacağı türden işte tam bu yüzden başlığa yazdığım gibi biraz daha büyük* çocuklara hitap ediyor.

Cennetimden Bakarken

20 Eylül 2016 Salı



Film isimlerini cevirmede pek iyi olmadigimiz malum fakat bu kez tam olmus dedigim dilimize "Cennetimden Bakarken" olarak cevrilmis 2009 yapımı orjinal adı " The Lovely Bones" ten bahsedecegim bugun size.  Film AliceSebold un ayni isimli romanindan uyarlanmis.  Yönetmeni ayip olacak ama muhtemelen cogunuzun izledigi fakat benim en ufak bir fikrimin dahi olmadigi Yüzüklerin Efendisi'ninde yonetmenlini yapmis olan Peter Jackson.  Filmin fragmanini vizyona girdigi yil haftalik sinema kusaginda gormus,  ayni yil icinde nete dustugunde izlemistim ilk kez.  Daha sonralari ne izlesek yaa diyenlerle birlikte birkac defa izlemisligim oldu ve her defasindan ilk kez izliyormus gibi hissettim. Niye simdi yazdigimi soracak olursaniz su siralar cenneti daha fazla dusunuyor olmamdan kaynaklaniyor olabilir zira bu filme bir post yazmamin en birinci sebebi sonlara dogru ✌️temsili✌️ cenneti gordugumuz bolum ki resimlerden de goreceginiz uzere tam bir gorsel solen. 

Geleyim filmin konusuna: 
Susie Salmon 14 yaşında genc bir kizdir ve henuz filmin basinda ruh hastasi bir seri katil tarafından istismar edilerek öldürülür. Bundan sonrasini Susie nin gozunden izliyoruz.  Susie öldürüldükten sonra Araf'a giderek dünyada bıraktığı yaşamı ardindan olanlari ailesinin ve onu sevenlerin ölümü üzerine yasadiklarini izlemeye devam eder. Aynı zamanda Araf'ta katilinin öldürdüğü diğer kızlarla da karşılaşır. Kitapta geciyor ise de filmde istismar ile ilgili bir sahne ya da ipucu gormuyorsunuz fakat garip bir sekilde  seziyorsunuz.  Basta soyledigim gibi film efektleri mukemmel otesi. Sirf bu yuzden hic mi hic tarzim olmasa da oturup Yuzuklerin efendisini izlesem mi diye dusunmedim degil.


Filmin oldukça akıcı,  fazla vurucu ama cennet ile bittigi icin tabi ki mutlu sonlu. Gorsel efekt ve sahnelerin guzelligi yaninda müzikler  oyunculuklar hatta ozellikle seri katilimiz Stanley Tucci argo tabirle ifade edersem afedersiniz manyak güzel oynamıs diyebilirim. Diyalog ve monologlar yine ayrica guzel.  Yanilmiyorsam sonlara dogru bir ufak ofsaytli sahnesi var. Izlemeye deger dokunaklı bir film kalbiniz dayanirsa muhakkak izleyin derim. Filmin sonundan pek guzel bir replikle bitireyim.   

"Kimse gittiğiniz anı fark etmez. Yani gitmeye karar verdiğiniz o anı. Gittiğiniz o anda en fazla bir fısıltı duyar ya da fısıltının havada dalgalandığını hissedersiniz.
Soyadım Salmon. Balık adı gibi. Adım Susie. 6 Aralık 1973'te öldürüldüğüm zaman 14 yaşındaydım. Bir süre buralardaydım, ve sonra aranızdan ayrıldım. Hepinize uzun ve mutlu bir hayat dilerim."